27 Eylül 2011 Salı

Kutluğ Ataman / Mezopotamya Dramaturjileri


Kutluğ Ataman'ı, Perihan Mağden'in '' İki Genç Kızın Romanı '' adlı kitabını senaryolaştırdığından beri takip ediyorum. Her daim farklı bir duruşu, sosyolojik sorunları sanatsallaştıran bir yeteneği var. Ataman, bu defa Güneydoğu Anadolu'yu da içine alan coğrafyanın yaşadığı toplumsal sorunlara değinmiş. ( Ekonomik, kültürel, siyasi baskıların yarattığı sorunlar ) Mecazi anlatımıyla güncel bir Nasrettin Hoca kıvamına bürünmüş. Türkiye'deki ilk gösterimi, İstiklal Caddesi'ndeki Arter'de gerçekleşiyor.



Kapıdan girer girmez sağ tarafta Ataman'ın sergisi ile ilgili belgesel karşılıyor ziyaretçileri. Tüm çalışmalar, mesleğinde otorite olan küratör, sanat tarihçi ve eleştirmenlere yorumlatılmış. Birazdan ayrıntılı olarak anlatacağım sergiye genel manada baktığımızda '' Konuşan Portreler '' den oluşan güncel sanat eserleri görüyoruz. Bazı çalışmalarda ortak yapımcı olarak Vehbi Koç Vakfı'nın katkısı bulunmakta.

Sergide bulunan eserlerden en beğendiğim beşini, sizler için anlattım:

İkinci Dil İngilizce ( 1. Kat )

İki Doğulu lise öğrencisinin videosu karşılıklı olarak duvarlara yansıtılmış. İkisinin de elinde şiir ve düz yazılarıyla, özellikle mizah öğeleri içeren, saçma çağrışımları olan şiirimsileri ile tanınan İngiliz yazar, sanatçı ve illüstratör Edward Lear'ın İngilizce alfabeye dayalı '' Saçma '' şiirleri var. İster istemez öğrencilerin okuyamamalarını komik buluyorsunuz. Güldürüyor.


Mutluluk Arayışı ( 1. Kat )

Mutluluk Arayışı, Doğu Anadolu'da yaşayan bir kadının başına gelen trajikomik olguyu anlatan video portre. Kadın, akli melekelerini yitirmiş bir adamla evlendiriliyor. Bu adamla aralarında gerçekleşemeyen cinsel münasebete, mükemmel eş arayışına değiniliyor söyleşide. Ülkemizde halen bu tip çarpık durumların yaşanıyor olması üzücü olsa da kadının içtenliği ve samimiyeti tebessüm etmemize neden oluyor.


Kule ( 1. Kat )

Kutluğ Ataman, bu eserinde eski televizyon monitörlerini kullanarak bir video heykel yapmış. Bu eseri için Roma'daki Trajanus Sütunu'nu örnek almış. Videolar, boş gözlerle bakan doğal Doğu Anadolu köylülerinden oluşuyor. Bu video heykelin anlattığı olgu, halkların nasıl siyasi, ekonomik ve kültürel baskılara maruz bırakıldığı.


William Shakespeare'nin Bütün Eserleri ( 2. Kattan Seçtiğim )

Kaligrafik bir biçime sahip bu video portre, akan yazılar halinde karşılıyor bizi. El yazısı ile filme yazılmış 14 komedi, 11 trajedi ve 10 tarihi oyundan oluşuyor. Doğu'da yazının önemini vurgulayan bir çalışma. Sergide yer alan bir video portredeki türbanlı kadının cümlesi şöyleydi: '' Boynumdaki kolyede yazanlar, sevgiliden bir mektup gibi. ''


Kubbe ( 0. Kattan Seçtiğim )

Bu eser, yere bakacak şekilde tavana asılmış. Videonun izlenmesi rahat olsun diye altına koltuk konulmuş. Ziyaretçiler, bu koltuğa uzanarak izleyebiliyor. Videoda D&G taklidi ürünler giymiş, yüzünü Batı'ya dönmeye çalıştığı halde Doğulu olduğu anlaşılan gençleri görüyoruz. Gençlere uçuyor görüntüsü verilmiş ve bu da iş makineleri ile yapılmış. İş makineleri, gençlere müdahale eden gücü simgeliyor.


Sergi, 16 Kasım 2011 tarihine kadar Arter'de.

20 Eylül 2011 Salı

11 Yılın Özeti : Teşekkürler


Hande Yener'in '' Teşekkürler '' adını verdiği 11. stüdyo albümünün lansmanı dün gece Vitrin Club'ta yapıldı. Lansman gecesi, Kral TV'den canlı olarak yayınlandı. Hande Yener, cluba limuzin ile geldi. Clubın kapısından göründüğü andan itibaren pozitif enerjisi ile büyüledi. İlk olarak '' Havaalanı '' şarkısını seslendirdi. Sahnede de '' Havaalanı '' concepti vardı. Hande Yener, beyaz çerçeveli gözlüğü, beyaz şapkası, beyaz elbisesi ve siyah çizmeleriyle iyi bir görüntü sunuyordu. Stylingi çok başarılı yapılmış. Havaalanı şarkısı, albümün hit olacak şarkılarından biri. ( 5 yıldız )



Unutulmuyor şarkısı, hemen akıllara Apayrı albümünün soundunu getiriyor. Temiz bir aranjeye sahip. Sözleri oldukça çarpıcı ve kaliteli. Albümdeki en sevdiğim şarkı. ( 5 yıldız )


Aşkın Dili, eğlenceli, festival havasında, samimi bir şarkı. Ezberlemesi zor kısmı erkek vokal söylüyor. Bu şarkıda hepimiz Handece öğreniyoruz. '' Baradayi deyyo naradayi zeyyov natuda nonazayi kambare kammabari turareyya tumba '' ( 5 yıldız ) 


Teşekkürler, 2011'e damgasını vuracak güçte ve nitelikte bir slow. Hande Yener, bu şarkısında Sinan Akçıl'la düet yapmış. ( 5 yıldız )

Dön Bana, slow bir şarkı. Lansmanda Hande Yener, bu parçasını canlı olarak Sinan Akçıl'ın piyanosu eşliğinde söyledi. Albümün en iyi slowlarından ve benim favorilerimden biri. ( 5 yıldız )  Akabinde '' Unutulmuyor '' u akustik olarak seslendirdi.


Polat Yağcı'nın pastalı jesti görülmeye değerdi. Albüm kapağının yer aldığı pastayı, Hande Yener, Sinan Akçıl, Kemal Doğulu ve Polat Yağcı ile kesti. Sinan Akçıl ile aynı çataldan yedi. Hande Yener, '' Biz seninle aynı ekmeği bölüşmedik mi? '' dedi. 

Gecenin sonunda Hande Yener'e 11 yıllık geçmişini içeren bir plaket verildi. Hande Yener, yeni albümünü şöyle tanımlıyor: '' 11 yılın özeti : Teşekkürler. ''

Geceye katılan önemli isimlerden bazıları : Polat Yağcı, Bülent Seyhan, Ümit Sayın, Kemal Doğulu, Ömer Erişmen, Kadir Çetin, Hakan Demir, Berkay, Ziynet Sali, Ali Eyüboğlu, Ece Gürsel, Samsun Demir, Şahin Özer, Orhan Gencebay, Erol Köse. 

Keşke'nin introsunu çok beğendim. Genel anlamda şarkının Avrupai bir soundu var. Hande Yener'in Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor ve Apayrı albümlerindeki nağmeli ve içten yorumuna yakın duran şarkılardan biri. ( 4 yıldız )

Ben Yokum'un sözlerini çok sevdim. Alt yapısı itibarıyla da albümdeki favorilerim arasına giriyor. ( 5 yıldız )

Bana Anlat, albümün ilk kliplenen şarkısı. ttnet müzikte, radyolarda ve müzik kanallarında üst sıralarda yer aldı. Albümde önceden hit olmuş bir şarkı. ( 4 yıldız )

Kalbine Bulutluyum şarkısını dinlerken içinizde kelebekler uçuşacak. Dinleyeni mutlandıran pozitif bir enerjisi var. Orta ritimde, alt yapısı güçlü, romantik bir şarkı. Albümdeki favori şarkılarımdan.  ( 5 yıldız )

Aşk Müziği, '' Kal Kal '' kıvamında bir alt yapıya sahip. Şarkının son kısmındaki electronic kısmı sevdim. ( 4 yıldız )

Böyle Biriyim, yine eski şarkılarının tadında, yorumun ağırlıkta olduğu duygusal bir slow. ( 4 yıldız )

Vakti Yok, müzikalitesi açısından önemli bir parça bana göre. İçten ve derin... ( 5 yıldız )

Albüm, concept bir albüm olmuş. Hande Yener'in Apayrı albümündeki o müthiş alt yapıları ve kaliteyi hatırlatıyor. Aranjelerde, Sinan Akçıl, Enver Günen, Emrah Karaduman ve Volga Tamöz'ün imzası var. Sözler Sinan Akçıl'a ait. Bu önemli isimlere Kemal Doğulu, Polat Yağcı ve Hande Yener'i de ekliyor ve tebrik ediyorum. Tereddüt etmeden alınacak bir albüm. İyi dinlemeler...

12 Eylül 2011 Pazartesi

Demir Sert Röportajım ( Ozan Eicher'ın Çekimiyle )


Müziğe nasıl başladınız? Varsa ilk rol modeliniz kimdi?

Babam eski müzisyendir. Nil Karaibrahimgil'in babası ve benim babam arkadaşlarmış. Oradan öykündüm. Ankaralıyım. Ankara'da '' Sanrı '' adında bir grubum vardı. Saklıkent'te sahne alıyorduk. Grupla albüm aşamasına gelindi. 2007'de solo olarak devam etme kararı aldım. Grupta beste yapıyordum.

'' Benim Çöplüğüm '' adında bir albüm çalışmanız varmış. Biraz bundan bahsedelim.

Demo kayıtları, Myspace'e konulmuştu. Grup elemanlarından birinin askere gitmesi dolayısıyla ekip dağıldı. İstanbul'a geldim. Yeni bir grup oluşturuldu. O yüzden çıkış süreci biraz uzadı.



Sürekli sahne aldığınız bir mekan var mı?

Şu anda yok. Daha önce Gölgelive'da çalıyordum. Konser şeklinde, Rock Tatili Foça ve birçok festivalde çaldım. Yakın gelecekte provalar biter bitmez hem İstanbul'da hem de Anadolu'nun her yerinde sürekli gezeceğiz.


Birçok rocker ya da rock müzik icra eden grup, Türk Sanat Müziği parçalarını ya da Arabesk parçaları coverlıyor. Siz daha popüler şarkılar seçmişsiniz. Mesela neden Hande Yener?

Birkaç sebebi var. Hande Yener'in farklı bir yerde durduğu aşikar. Kendimi çok kötü hissettiğim dönemlerde  Apayrı albümü çıkmıştı. O albümün benim için çok özel bir yeri vardır. Psikolojimin düzelmesine çok yardımcı olmuştur.


Şarkılarınızı nerede kaydediyorsunuz? Kimlerle çalışıyorsunuz?

Kayıtları, Ankara'da '' Detay Stüdyoları'' nda Volkan Yırtıcı ile yapıyorum. Besteleri genelde hep ben yapıyorum. Daha doğrusu söz, müzik, aranje bana ait. Albümün prodüktörlüğünü de ben yaptım. 

Bir Hande Yener coverıyla çıkış yapmayı düşündünüz mü? Size gelen bir soru şöyleydi : '' Hande Yener'le düet yapmak ister mi? ''

Neden olmasın. İsterdim. Bu tür şeyleri biraya getirmek, programlamak zordur. Ama müzisyenlerin ufuklarını açmak amacıyla bu tür çalışmalara gitmesini onaylıyorum. Güzel bir kadınla düet yapmayı kim istemez.

Demir Sert -Yola Devam ( Hande Yener Cover) by demirsert

Demir Sert kimleri dinler?

Bildiğimiz klasik rock gruplarından başlayarak birçok rocka girmeyen türe kadar devam ediyor. Tarzları pek önemsemiyorum. Müziği iyi veya kötü olarak ayırıyorum.

Sanatsal anlamda misyonunuz / hedefiniz nedir?

Bildiğim herşeyi etrafıma anlatmak derdim. Üniversitede resim okudum. Birçok sanat dalıyla haşır neşirim. İç dünyamı somutsallaştırarak insanlara sunuyorum. İnsanlar beni bu şekilde anlar diye umut ediyorum. Misyonum bu. 

Biliyorsunuz ki son yıllarda genelde Eurovision'a rock grupları gidiyor bizi temsil etmek için. Eurovision hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Herkesin kendi müziğini hayatın neresine koyduğu ile ilgili bir durum bu. Müziğimi yarıştırmak istemem. Eurovision, siyasi ilişkilere dayanan bir yarışmadır. Oylamayı müziğe dayandırmak yanlış olur. Yüksek Sadakat'in düştüğü durum kötü oldu. Daha kendini bilerek, tanıyarak, olayın nereye varacağını bilerek yapmak lazım bu işi.

Demir Sert - Why Don't You Kill Me Tonight by demirsert

Eğer bir aranjörle çalışsaydınız bu aranjörün kim olmasını isterdiniz?

Şarkıya göre değişiyor aslında. Şarkıdan ne beklediğinizle alakalı bir mesele. Şarkı daha kalbe dokunsun istiyorsanız, şarkının yapısıyla alakalı bir aranjör seçilmeli.

Buradan sizi sürekli takip edenlere ve dinleyenlere söylemek istedikleriniz nelerdir?

Şarkılarımı paylaşan, dinleyen, seven herkese çok teşekkür ediyorum. Yakında Hepsi grubunun '' Yalan '' parçasını coverlamayı düşünüyorum. Benimle iletişim kurmak isterlerse Facebook, Twitter hesaplarım ve sitem: 

http://twitter.com/#!/demirsert
http://www.facebook.com/demirsert
http://www.demirsert.com/

10 Eylül 2011 Cumartesi

'' Parçalamak '', hiç bu kadar güzel olmamıştı.


Mezun olacağım yıl, yüksek lisans konularını inceliyordum. '' Bilgisayar ve televizyon atıklarından gümüş ve altın kazanımı '' konusundan bahsedildiğinde bu şekilde bir kazanım olmasından ötürü sevinmiştim. Peki bir sabah uyandığınızda içinizden alışılagelmiş ayakkabılarınızı giymek gelmese bilgisayar parçalarından yeni bir Nike ayakkabı yapar mıydınız? Sanatçı Gabriel Dishaw yaptı. Dishaw'ın olağandışı üretimi şaşırtıcı. Dishaw'ın ürettiği ayakkabı için kullandığı parçalar: anakartlar, çipsetler, güç kabloları, USB girişleri, eski bir daktilo kasası.






Parçalamak... Bu eylemi duyduğumuzda beynimizin bize sunduğu kurgu gayet olumsuz. Bir daha asla biraraya gelemeyecek objeler ve dağılmışlık üzerinden akar düşüncelerimiz. Birçoğumuz çocukken oyuncaklarımızı parçalamışızdır. ( Bebek, araba, tabanca...vs. ) Ağabeyimiz, ablamız, annemiz veya babamız yanımıza gelip parçalar takılabiliyorsa yardımcı olmuştur. Ya takılamıyorsa? Geri dönüşü olmayacak bir biçimde parçaladıysak? Gelin şimdi bebek parçalarından yapılan marjinal takılara göz atalım. '' Parçalamak '' hiç bu kadar güzel olmamıştı.











9 Eylül 2011 Cuma

Murat Boz / '' Geri Dönüş Olsa '' Klip Yorumum



Murat Boz, sözü Deniz Erten'e, müziği ve aranjesi usta aranjör Erdem Kınay'a ait olan '' Geri Dönüş Olsa '' adlı parçasına klip çektirdi. ( Klasik gitar: Onur Sarım ) Klip, '' Aşklarım Büyük Benden '' albümünün 3.klibi. Klibin yönetmen koltuğunda Tülay İbak'ı görüyoruz. Murat Boz, çekimler için bir at çiftliğinde özel ders almış. Klipteki at, safkan bir Arap atı olup adı '' Cash '' miş.


Klibin giriş kısmındaki lavsal görüntü başarılı. Görüntü kalitesini ve Murat Boz'un stylingini çok beğendim. Yönetmen Tülay İbak, Murat Boz'u izleyiciye çok farklı bir biçimde yansıtmış. Murat Boz, duruşu ve izleyiciye verdiği olumlu enerjiyle, en üst olan concepti sabitlemiş. Son kadrajlardaki mavi - siyah tonlar ve Murat Boz'un elinde meşaleye benzeyen obje ile dönüşü oldukça etkileyici. Albümdeki en sevdiğim parçalardan birinin kliplenmesi beni de mutlandırdı. Hepinize iyi seyirler...

8 Eylül 2011 Perşembe

Derin Togar Röportajım ( Micah Mackenzie'nin Çekimiyle )



Geçmişinize baktığımda genç yaşınıza rağmen derin bir müzik eğitimi aldığınızı görüyorum. Nasıl başladınız müziğe? Biraz bahsedebilir misiniz?

Ben 3 yaşındayken şarkı söylemeye başladım. Sürekli evde, okulda, abartmıyorum uykumda bile şarkı söylerdim. Sonunda annem böyle olmayacak deyip beni şan profesörüne götürdü. Brevard University'den... Normalde 16 yaş altına ders vermezken beni aldılar. Hemen eğitime başladım. İlk Disney ve müzikallerle başladık. İlerledikçe klasik müziğe ordan operaya geçtim. Operada inanılmaz çalıştım. Fakat bir şeyleri eksik hissettim. Jazz ve pop karışık söyleyince anladım ki ben popu çok seviyorum. Çünkü ilk o şarkıları söyleyen kişi ben oluyorum. Parçanın ilk yorumunu yapmak ve insanlara yeni bir şey sunmak çok hoşuma gidiyor.

'' Dokun '' adlı singleınızın klibi de fotoğrafları da Türkiye'deki çıtanın oldukça üstünde bir kaliteye sahip. Kimlerle çalıştınız?

Dokun klibini Brian Thomas çekti New York'ta. Brian çok ünlü bir koreograftır. Beyonce, Michael Jackson, Whitney Houston gibi isimlerle çalışmıştır. Dansçılarla ben New York'taki konserimde de çalışmıştım. Maho Udo, Madonna'yla Sticky Sweet turnesinde dans etmiştir. Dokunun fotoğraf çekimini Serkan Kızılkaya yaptı. Her zaman beni desteklemiştir. Hem çok iyi bir insan hem de çok iyi bir fotoğrafçıdır. Tasarımı port 300 yaptı.



Erdem Kınay ile çalışmalarınız devam edecek mi?

Erdem'le sürekli şarkı yapıyoruz. Genelde İngilizce çıkıyor ilk öğrendiğim dil olduğu için. Ama inşallah daha fazla Türkçe şarkı yazmaya çalışacağız. Ben de yeni yeni Türkçe şarkı sözü yazmaya başladım. Tabiki başka duayen müzisyenlerler de çalışıyorum. Ama şimdilik bunlar sürpriz.

Amerika'da doğup büyümüş olmanızın dünya müziği vizyonuna sahip oluşunuzda bir etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?

Hem Amerika'da doğup büyümem hem de bu kadar fazla müzik okumamın etkisinin kesinlikle olduğunu düşünüyorum. Türkçe pop, jazz, müzikal, opera, USA poptan Japonica popuna kadar dinliyorum. Özellikle müziklerimde etkisini görüyorum. Sözlerinden melodisine, vokal prodüksiyonuna kadar.


Styling konusunda çalıştığınız bir isim var mı?

Styling konusunda Gülşah Saraçoğlu ile çalışmıştım Dokun klibimde. Şimdi Tuğçe Özakdağ ile çalışmayı planlıyorum USA albümüm için. İnşallah yeni yapacağımız Türkçe albümde de yer alır.


Daha önce Sertab Erener ve Hakan Aysev ile konserler vermişsiniz. Neler söyleyeceksiniz?

Kelimeler yetersiz kalır. Çok güzel deneyimler yaşadım ve çok güzel vakit geçirdim. Özellikle Türkçe single yapmam konusunda beni cesaretlendiren ve yardımcı olan Sertab'a minnet borcum var. Benim için yeri çok özel.

Derin Togar'ın ileriki dönemlerde kendini görmek istediği nokta nedir? Örnek aldığı isim ya da isimler var mı?

Ben Christina Aguilera, Beyonce, Skylar Grey, BOA'yu çok beğenirim. Christina'nın yaptığı müzik tarzı hoşuma gidiyor. Hem çok iyi balladlar hem de popüler müzik yapıyor. Beyonce'de aynı. En çok onları ve Shakira'yı örnek alıyorum, şarkıları hem kendi ülkesinde hem de dünya çapında hit olduğu için. Bunun dışında ileride ülkemizi Eurovision'da da temsil etmek isterim. İngilizcem ana dilim gibi olduğu için her zaman merakım ve isteğim oldu. 

Bundan sonra Türkiye'de mi yaşayacaksınız?

Hayatım boyunca Türkiye ve Amerika arasında mekik dokudum. Sanırım hayatım boyunca da böyle devam edecek. Başka türlü hayat düşünemiyorum. Bazen Amerika'da daha çok kalıyorum. Ama Türkiye'den ne zaman uzaklaşsam ülkemi özlüyorum.

Sosyal medyayı faal bir biçimde kullanıyor musunuz?

Kullanıyorum. Sürekli gidip geldiğim için sabit duran yalnızca internetim var. Facebook ve Twitter'a her gün bakarım. Kendi müziklerimi, sevdiğim şarkı sözlerini ve kendi sevdiğim müzikleri oradan paylaşıyorum. 

Buradan sizi severek takip edenlere ve dinleyenlere söylemek istedikleriniz nelerdir?

Benim takip edenlere özellikle teşekkür etmek istiyorum. Benim müziklerimi paylaştıkları zaman, onlardan haber aldığım zaman ve bu kadar ilgi gösterdikleri zaman çok mutlu oluyorum. İyi ki varsınız. Teşekkürler...

Usta Aranjör Erdem Kınay'a, Derin Togar hakkındaki düşüncelerini sordum. Bakalım neler söylemiş.

İnanılmaz yetenekli ve Türkiye için önemli bir değer aslında. Ama malesef henüz kendini büyük kitlelere tanıtamadı. Bu onun suçu değil tabi, biraz da sektörün işleyişi ile alakalı. 


Derin Togar ile iletişim için;


www.derintogar.com
www.facebook.com/derintogar
www.twitter.com/derintogar

3 Eylül 2011 Cumartesi

Emel Yalçın Röportajım



Müziğe nasıl başladınız? Albüm çıkarma fikri ne şekilde oluştu?

Lise yıllarımda radyo yayınları yapmaya başladım. Aklımda aslında hep şarkı söylemek vardı. Ve etrafımda buna radyo yayınlarıma konuk gelen bazı sanatçılar da dahil. Emel, sen şarkıcı olmalısın, sesin güzel, sen güzelsin ve sende o enerji var diye gaza getırenler de vardı tabi. Sesi, sadece banyoda güzel çıkanlardan değildim, farkındaydım ama kendimi her anlamda hazır hissetmem gerekiyordu. Radyo yayınlarım devam ederken bazı şarkıcıların albümlerinde vokal yaptım. Albüm öncesi şan eğitimi aldım. Doğru ekibi de bulunca radyoyu bırakıp albüm hazırlıklarıma başladım.

Bir Murat Güneş parçası olan '' Aşktan Ölelim '' ile çıkış yaptınız ve bir hayli tuttu. Murat Bey'le çalışmalarınız devam edecek mi?

Sadece Aşktan Ölelim değil, albümdeki pek çok şarkımın söz ve bestesi Murat Güneş'e aitti. Yeni çalışmalarımda da tabi ki Murat Güneş'le çalışmak isterim.
Radyo programcılığı ve sunuculuğu kimliğinden sonra sesinizle de iyi bir yer edindiniz. '' Endorfin '' adlı albümünüzü yayınladınız. Müzik kariyeriniz hayatınızda nasıl bir etki yarattı?

Çokemel, uzun yıllar radyo dinleyicisinin fenomeni haline gelmişti. O imajdan sonra çok iyi bir şey yapmam gerekiyordu. Dinleyicimin beklentisini karşıladığıma inanıyorum. Hayatımda pek bir değişiklik olmadı ama artık daha heyecanlı bir Emel var. Kendi şarkılarını söylemek, sahnede şarkılarına eşlik edilmesi, alkışlanmak muhteşem bir his.


Daha önce eşcinselleri destekleyici yönde bazı açıklamalarınız oldu. Bu konuyla alakalı söylemek istedikleriniz nelerdir?

Aşkın, dostluğun, cinsi, yaşı, ırkı, dili yoktur. İnsanlar seçme ve yaşama özgürlüğüne sahiptir.

Emel Yalçın vizyon konusunda yeniliklere açık mıdır?

Çok çabuk tükettiğimiz için yenilik şart. Görsel anlamda da müzikal anlamda da hep yenilikten yanayım.

Yıllarca '' Çokemel '' adıyla yaptığınız radyo programları vasıtasıyla birçok ödül aldınız. Yakın zamanda da '' En İyi Çıkış Yapan Sanatçı '' dalında adaylıklarınız oldu. Neler düşünüyorsunuz?

Ödül almak tabi ki insanı daha da şevklendiren bir şey. Yaptığınız işin takdir görmesi demek. Daha çok yolun başındayım ve pek çok ödüle şimdiden göz diktim.


Çokemel komik, seksi, neşeli bir radyo karakteriydi. Sahnede nasıl bir Emel Yalçın var arada yine Çokemel'den izler var mı?

Sahnede şarkı söylerken Emel Yalçın var, dinleyicisiyle dialogunda Çokemel var. Çok eğlenceli geçiyor dolayısıyla sahne programlarım. Müzik ve stand up iç içe diyebiliriz. Dolayısıyla çok eğleniyor dinleyicim. Seksilik konusuna gelince şarkı söylerken kendimi öyle hissediyorum. Şarkı bitiyor hop benim seksilikte bitiyor.

Yakın zamanda Özhan Özal'ın '' Bodrum Night 3 '' projesinde yer aldınız. Bu projeden Biraz bahsedebilir misiniz?

Özhan Özal, çok iyi bir dj ve aranjör. Bu projeyle ilgili teklif geldiğinde çok heyecanlandım. Son Verdim Kalbimin İşine şarkısı benim çok sevdiğim ve Türk popunun altın şarkılarındandır. Çok bilinen ve Seyyal Taner'in yorumuyla hafızalara kazınan bir şarkı olduğu için biraz riskliydi aslında benim için. Fakat Özhan o kadar güzel bir aranje yaptı ki şarkıya, işvesi, cilvesiyle kendime çok yakıştırdım ve çok da beğenildi. Albüm en çok satanlar listesinde. Sürprizli bir klip gelecek yakında.


Buradan sizi sürekli takip eden ve dinleyen hayranlarınıza söylemek istedikleriniz neler?

Şarkılarıma sahip çıkıp o muhteşem sevgi ve ilgilerini benden eksik etmedikleri için çok teşekkür ederim. Yeni albüm çalışmalarım başladı. En kısa zamanda yeni şarkılarımı paylaşmak için sabırsızlanıyorum....

1 Eylül 2011 Perşembe

Madonna'nın Yeni Miladı: Nisan 2012 / Madonna's Neustart : April 2012



80'ler, 90'lar, 2000'ler ve şimdi de 2010'lar... Madonna, freshliğinden ve kalitesinden hiçbir şey kaybetmedi, kaybetmiyor. Son albümünü çıkarmasının ardından tam 3 yıl geçti. Şimdilerde yeni albümü için kolları sıvadı. Daha önce yeni albümü için David Guetta ile çalışacağı söyleniyordu. Fakat her nedense bu çalışma gerçekleşmedi. Ama şimdi bahsedeceğim olgu, eminim ki hepimizi daha çok sevindirecek. Madonna'dan, 98 yılında yayınlanan '' Ray of Light '' tadında bir albüm geliyor. Tabi buna bağlı olarak Ray of Light albümünün prodüktörlüğünü üstlenen William Orbit'le anlaşmış yine. Şu sıralar yeni albümü için stüdyoda kayıttalar. Albüm Nisan 2012'de piyasaya çıkmış olacak. Peki biraz Ray of Light albümünü hatırlamaya ne dersiniz?


Die 80er, 90er, 2000er und jetzt die 2010er... Madonna hat nichts an Qualität und Frische verloren und verliert auch weiterhin nichts. Nach der Ausgabe ihres letzten Albums sind jetzt bereits genau 3 Jahre vergangen. Jetzt hat sie die Ärmel für ihr neues Album hochgekrempelt. Es wurde vorher schon gesagt, dass sie für ihr neues Album mit David Guetta arbeiten wird. Doch, aus welchem Grund auch immer, wurde diese Zusammenarbeit nicht verwirklicht. Aber das Phänomen, von dem ich euch jetzt erzählen werde; darauf freut Ihr euch sicher mehr. Von Madonna kommt bald ein Album, im Geschmack von "Ray of Light", welches 98 rauskam. Natürlich hat sie jetzt auch eine Vereinbarung, mit William Orbit, der die Produktion von Ray of Light auf sich nahm. Zur Zeit sind die beiden im Studio und machen ihre Aufnahmen für das kommende Album. Das Album wird im April 2012 in den Läden erschienen sein. Was hält Ihr davon, uns an das Album "Ray of Light" wieder zu erinnern?


Ray of Light albümü, Madonna'nın değişen çehresidir bana göre. Kendisi de Like a Prayer albümünden sonraki en kişisel albümü olarak nitelendiriyor. Madonna bu albümünde, diğer albümlerinden farklı olarak electronic tınılara ağırlık verdi ve hayran kitlesini arttırdı. O yıl aday gösterildiği Grammy kategorilerinden 4'ünü kazandı.


Für mich ist Ray of Light, das Album, das veränderte Gesicht Madonna's. Sie selbst sieht es nach ihrem Album "Like a Prayer" als persönlichstes Album. In diesem Album, fügt Madonna anders als in die letzten, belastendere elektronische Klangfarben ein und vergrößert ihre Fanmasse. In diesem Jahr, gewann sie den Grammy für alle 4 kategorien, in denen sie nominiert wurde.


Albümün öne çıkan parçaları / Diese Songs stießen aus dem Album hervor

Frozen



Ray of Light ( Mtv'de yılın videosu seçildi. )



The Power of Good-bye



Nothing Really Matters




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top