30 Mayıs 2012 Çarşamba

Marjinal Bir Gösteri Merkezi




Genel Bilgi

Akademi Mizansen Gösteri Merkezi, Adana'da faaliyet gösteriyor. Dikkatimi ilginç kıyafetleri ile çektiler ve ben de araştırdım. Bir siteleri varmış. Bu merkezde yok yok... El sanatları, bale, müzik, dans....  İlköğretim seviyesindeki devlet okullarında ve özel okullarda yıl sonu gösterisi hazırlamada da yardımcı oluyorlarmış. Gösteri sanatlarına ilgi duyan ve bu dallarla ilgilenmek isteyen her kesimi kucaklayan bir mottoları var. - 7'den 70'e her yaştan insan bu marjinal merkeze başvurabilir. - Yenilikçi sanat anlayışını Adana'ya taşımak isteyen topluluk, çalışma süreci içerisinde dünyada gelişen yeni sanat anlayışlarını öğrencilerine öğretmeyi amaçlıyor.



Organizasyonların Vazgeçilmezi

2 yönlü bir kurum olan Akademi'nin bir tarafı organizasyon diğer tarafı eğitim kurumu. Eğitim bölümünde dans, tiyatro, müzik, drama, resim olmak üzere birçok dalda eğitim veriliyor. Organizasyon bölümünde açılış, kortej, balon süsleme, sıcak heykel, çocuk etkinlikleri, animasyonlar, dans showları, kostüm kiralama organizasyonları yer alıyor ve dünyada son yıllarda yaygın olan / dikkat çeken gerilla marketing oluşumu içinde yeni yıl etkinlikleri, açılışlar, gösteriler yapılıyor.


Akademi Mizansen Gösteri Sanatları Akademisi Adres: Cemalpaşa Mah. 63009 Sok. Akaltın Apt. K: 2 D: 5 Seyhan / Adana

Tel: 0544 894 20 14 / 0536 853 16 26

Facebook Sayfası: http://www.facebook.com/profile.php?id=100000810675563

Twitter Hesabı: twitter.com/AkademiMizansen

Mizansen Organizasyon Sitesi: http://organizasyon.akademimizansen.com/

Akademi Mizansen Sitesi: http://akademimizansen.com/

27 Mayıs 2012 Pazar

Loreen'in Zaferi




Loreen'in Zaferi

Bu sene Bakü'de 57.si düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması'nın 1.si, 372 puanla İsveç oldu. Yıllardır etnik soundlar içeren şarkıların kazanmasına alışmıştık. Bu sene ezber bozuldu ( Azerbaycan'ın geçen seneki şarkısı köprüydü. ) ve Loreen'in Kuzey Avrupa sounduna sahip Euphoria adlı şarkısı kazandı. Bahislerde ve anketlerde uzun süre favori gösterilen şarkının, İsveç'te uzun bir yarışma sürecinden geçtiği biliniyor. ( Melodifestivalen ) Şarkıyı ilk defa o festivalde duyanlar, '' Bu şarkının kazanacağını zaten biliyorduk. ''  diyorlar. Zaten İsveç'in amacı da Loreen'den bir dünya starı yaratmakmış. Bu kurguyla yola çıkılmış. Yarışma kazanılarak ilk adım atılmış oldu. Gerisi gelecek mi gelmeyecek mi zamanla göreceğiz.

/ Benim favorim de İsveç'ti. Açıkçası benim için sürpriz olmadı. Şarkının altyapısı muhteşem... /


Can'ı Sağolsun

Eurovision'da bizi temsil eden Can Bonomo, yapılan oylama sonucunda 7. oldu. Bu sonucu bekliyor muydum? Tabi ki hayır. En azından ilk beşe gireriz diyordum. Çünkü son yıllarda Türkiye'den katılan ve İngilizce parça seslendiren şarkıcılar, genellikle ilk beşte yer aldılar. Sanırım bu defa hem bir bilinçaltı oluşturamadık hem de prodüksiyonda boşluk vardı. Conceptin ve şarkının arkasında güçlü bir prodüktör yoktu. Prodüktör olmadan Can, Eurovision yükünün altında çok ezildi. Ama elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Radyoların destek vermemesi ve medyadaki saçma sapan haberlere rağmen... Yine de tebrikler. Can'ı sağolsun.


Norveç ve İtalya Hüsrana Uğradı

Norveç, İsveç'ten sonra en çok favori gösterilen ülkeydi. Hatta bazıları Tooji'nin 1. olabileceğini düşünüyordu. Ama beklenen olmadı ve Norveç 7 puanla sonuncu oldu. Norveç, benim de ilk beşimde yer alıyordu. Tooji'nin sonuncu olmasının sebebini uzun süre anlayamayacağım sanırım.


İtalya, uzun bir aradan sonra 2011'de Eurovision'a katılmıştı. Ülkenin bu seneki temsilcisi Nina Zilli. Nina Zilli'yi sahnede görür görmez '' Amy Winehouse dirildi mi yahu? '' dedim kendi kendime. Nina, Amy'nin kötü bir kopyası olmuş. Tabiri caizse kaçak sigara gibiydi. Bu benzerlik Twitter'da da ttye taşındı. Copy paste işleri hiçbir zaman tasvip etmedim. İtalya'nın yarışmada hüsrana uğramasının ana sebebi budur. Özgün olunmadı...

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Menzilimdekiler



Kafka'nın Maymunu İstanbul'da

Franz Kafka, en sevdiğim yazarlardan biridir. Kısacık yaşamı boyunca bu kadar tanındığını göremedi... - Kafka'yı duyuran, tanıtan en yakın arkadaşıdır. - Kafka, ölmeden önce yazdığı eserleri arkadaşına teslim eder ve yakmasını ister. Fakat arkadaşı bu vasiyete uymaz. Kafka öldükten hemen sonra bütün eserleri yayınlatır. İyi mi yoksa kötü mü yaptığı tartışılır. Ama bizim açımızdan bakıldığında iyi bir davranış olduğu kanısına varılabilir.


Kafka'nın Bir Akademiye Rapor adlı öyküsü, şimdilerde '' Kafka'nın Maymunu '' şeklinde sahnelerde. Üstelik tek kişilik dev kadro olarak bahsedebileceğimiz türde büyük bir oyuncunun tek kişilik performansı kurgusuyla... Kathryn Hunter... Kathryn Hunter, rolünü düz mantıkla ele almak yerine tersten gitme yolunu seçmiş. Yani bir şempanzenin nasıl insan olabileceğiyle değil, bir insanın nasıl şempanze olabileceğiyle ilgilenmiş. Sahnelendiği her ülkede kapalı gişe oynanan '' Kafka'nın Maymunu '' şimdi de İstanbul'da. Bilet satın almak için http://tiyatro.iksv.org/tr/program/64 linkini tıklayabilirsiniz. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler...

Playlistimdekiler

Son günlerde Marina And The Diamonds'ın '' Primadonna '' parçasına takılı kaldım. Playlistimde kendisine sürekli yer veriyorum. Parçanın özellikle Benny Benassi versionuna bayılacaksınız. - Benny Benassi'yi Celebration'a yaptığı remixten hatırlayacaksınız. -



Snow Patrol'un Called Out In The Dark parçası, dikkatimi klibiyle çekti. - Greenbox önünde yapılan ironik hareketler - Parçanın altyapısı, insanı Depeche Mode atmosferine çekiyor. Mutlak dinleyin derim. Playlistinizde uzun  süre tutacağınıza bahse girerim.



Geçenlerde İstanbul'daki etkinliklere bakınırken bir santralistanbul konseri gözüme çarptı. One Love Festival kapsamında Kimbra, 14 Temmuz'da İstanbul'da konser verecekmiş. Kendine özgü tarzıyla büyük bir hayran kitlesi kazanmış Kimbra'yla tanışmak için öncelikle '' Settle Down '' ı dinlemelisiniz. 14 Temmuz'da konserde görüşmek üzere...



16 Mayıs 2012 Çarşamba

Yıldız'lı Şarkılar Revaçta



Pop dünyasında uzun zamandır Yıldız Tilbe şarkıları görmüyordum. Belki kendisi ara vermişti, işin o kısmını bilmiyorum ama bir döndü pir döndü desem yeridir. Zira son günlerde dinlediğim birçok mükemmel parça Tilbe'ye ait. Özellikle kliplenenler... Funda Arar - Sessiz Sinema, Emir - Sudan Sebep, Ziynet Sali - Favori Aşkım. Şarkıları incelediğinizde şarkıların edebi bir edası olduğunu hemen anlıyorsunuz. Müziğin üzerine yazılmış şiir gibiler. Örneğin; Funda Arar'ın yorumladığı Sessiz Sinema'nın sözleri oldukça incitici, vurucu. Katıldığı bir televizyon programında Tilbe'ye geleceğin Aysel Gürel'i denmişti. Tilbe bu benzetmeyi her ne kadar kabul etmese de kariyerinin gidişatı ve yazdığı şarkıların sağlamlığı, bunu işaret ediyor. 

Funda Arar - Sessiz Sinema

Sessiz sinema
Aşk ile prova
Sor anlat bana
Bilemediğim her film için bir öpücük
Omzuna, boynuna yar
Sana rüzgar biriktiriyorum
Aşkla güneşlenen geceler
Bana ben olalı, sana seninim
Tenini duyalı deli bedenim
Sevile sevile seni sevmişim
Mutlu sonla biten bir aşk filmi bu tek söz

Söz: Yıldız Tilbe  Müzik: Febyo Taşel  Aranje: Febyo Taşel

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Türkiye'nin En İyi 15 Introsu



Bir şarkıyı nasıl keşfedersiniz? Tabi ki öncelikle giriş kısmını dinleyerek. Giriş kısmından kastım şarkının introsu. Intro o kadar önemlidir ki bir şarkının beyin kıvrımları ondan oluşur. Dünya starları, bu konuyu oldukça önemsiyorlar. Madonna'nın Celebration'u ve Roisin Murphy'nin You Know Me Better'i, intro üzerinde ne kadar çok çalışıldığının en güzel göstergeleridir. 


Türkiye'de intro meselesine çok az aranjör dikkat ediyor. - Hatta belirli isimler var. - Bu yüzden Türkiye'nin en iyi 15 introsunu seçerken bir hayli zorlandım. Herhangi bir derecelendirme yapmadan oluşturduğum liste şöyle:


1) Erdem Kınay - Biraz Özgürlük ( Hande Yener )
2) Ümit Kuzer / Umut Gökçen - Zor Günler ( Aylin Aslım )
3) Dj Süpermatik - Chocolate Cheesecake ( Bon Mod )
4) Erol Temizel - Romeo ( Hande Yener )
5) Erdem Kınay - Bırakma Beni ( Ayşe Hatun Önal )
6) Ümit Kuzer / Umut Gökçen - Senin Gibi ( Aylin Aslım )
7) Ozan Yılmaz - Dahili ve Harici ( Serhat Kidil )
8) Dj Süpermatik - 7/24 ( Ramadan )
9) Erol Temizel - Bir Yerde ( Kemal Doğulu )
10) Onor Bumbum - Vurursun Patlar ( Onor Bumbum )
11) Onor Bumbum - Tokat ( Emir Yargın )
12) Suat Aydoğan - Uçurum ( Murat Boz )
13) Bedük - Disco Breaker ( Bedük )
14) Kivanch K - Vitrin ( Ajda Pekkan )
15) Volga Tamöz - Küfür ( Sinan Akçıl )

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Havaalanı'nda Bomba Var !



Havaalanı'nda Bomba Var !

Hande Yener, Teşekkürler albümünün 4. klibini '' Havaalanı '' adlı parçasına çektirdi. Hazırlattı desem daha doğru olur. Çünkü klip animasyon şeklinde. Yabancı animasyonlar gibi başarılı bir kurguya sahip diyebilirim. Çalışma, Mertcan Mertbilek ve Hande Öztürk'e ait. İzleyenler genelde '' Hande Yener nerede yahu? '' diyorlar. Bence Hande, animasyonda tatil hayalleri kuran kadın. Klip, Kral Pop'ta ve www.handeyener.com 'da yayınlandığı andan itibaren sosyal medyada adeta bomba etkisi yarattı. 

Risk Almak Onun İşi

Animasyon klip olayını duyunca direkt ortaya farklı bir iş çıkmıştır diye düşündüm ki öyle de olmuş. Animasyon klibi, ülkemizde genelde rock ya da alternatif müzik yapanlar tercih ederler. Çünkü bu tür kliplerde ticari bir kaygı yoktur. Tabiri caizse kafalarına göre takılırlar. Pop müzik icra edip animasyon klip olgusuna evet demek biraz riskli bir iştir ülkemizde. Risk almak ve her daim farklı renklerin, tınıların peşinden koşmak Hande Yener'in işi. İşte o klip:

4 Mayıs 2012 Cuma

Arı Kuşu ve Bitmeyen Yenerji



İyi ki doğdun '' Arı Kuşu ''

Geçtiğimiz cumartesi günü moda tasarımcısı Figen Üntürk'ün Teşvikiye'deki showroom açılışına katıldım. Blogger olarak yalnızca beni çağırmış olmaları tabi ki onore edici bir durumdu. Figen Hanım, her şeyi o denli pozitif ve naif bir biçimde organize etmiş ki kapıdan girerken duyduğum keman seslerinden dahi bu anlaşılıyordu. Showrooma girer girmez sıcak renkler karşılıyor insanı. Koleksiyonun adı '' Arı Kuşu ''. Lazer kesim tshirtlerden elle işlenmiş tek omuzlu bluzlara kadar kadınları cezbedecek ilk bölümde bir hayli zaman harcadım. Pullu ceketler, elbiseler, tulumlar... Hepsi alınası ve rengarenk. Diğer bölümde daha çok genç kesime hitap eden tasarımlar vardı. Figen Hanım, spor yaparken şık olmak isteyen kadınları da unutmamış. Pullu taytlar, '' Ben koşu bandında da şık olmalıyım. '' diyen kadınlar için çok ideal.

Genel olarak baktığımda bütün tasarımlar her kadının tercih edebileceği türde. Hani bazı tasarımlar vardır ya çok beğenirsiniz ama çok marjinaldir, hiçbir yerde giyemezsiniz. Figen Hanım, bunun ölçüsünü bulmuş diyebilirim. Yazın renkleri ve enerjisi üzerimde olsun istiyorsanız doğru adres '' Figen Üntürk ''. 

Adres: Teşvikiye Şakayık sok. No: 38/4 

Bitmeyen Yenerji 

Hande Yener, canlı performansı kesinlikle izlenmesi gereken sanatçılardan biri. Teşekkürler albümü yayınlandığından beri herhangi bir konserine gitmemiştim. Bu defa vakit bulup hemen Taksim'deki Bronx Pi'nin yolunu tuttum. Konsere Tanju Çolak, Oben Budak, Serhat Kidil gibi isimler de gelmişti. Uzun bir bekleyişten sonra Hande Yener'in sesinin duyulmasıyla salonu büyük bir coşku kapladı. Tabi ben acaba ne giymiş düşüncesiyle hemen Hande'yi mercek altına aldım. İki parçadan ibaret, alt kısmı deri bir mayo giymişti. Çok samimi söylüyorum bu kadını ekranda kötü çıkarıyorlar. İnsan Romeo döneminden beri hiç mi yaşlanmaz yahu ! Bildiğiniz enerjik Hande Yener. 


Konserde izleyicilerin istediği şarkıların neredeyse tamamı elektronikti. Hande Yener de bu isteklere uyup yalnızca 2 slow söyledi. Genel anlamda Hayrola, Apayrı ve Nasıl Delirdim albümlerindeki şarkılardan oluşan repertuvarıyla unutulmaz bir gece yaşattı. 


Gecenin en komik anı

Hande Yener: Geçen gün bir film izledim. Filmde şöyle bir cümle geçti: '' Yaşlandığınızda sadece çok seviştiğinize üzülmeyeceksiniz. '' 

1 Mayıs 2012 Salı

Sizlerle Geçen Koca Bir Yıl



Koca bir yılı geride bıraktım. Bir yıla o kadar çok olay / post sığdı ki... Müzik ve modanın ayrılmaz ikili olduğunu düşündüğümden ötürü blogum bu düşünce üzerinden aktı sürekli. Müzik ve modanın önemli isimleriyle röportajlar da gerçekleştirdim tabi. 25 önemli isimle... İnanın her birinin heyecanı çok farklıydı. - Özellikle Lana Del Rey'in mütevazılığı beni çok etkiledi ve heyecanlandırdı. - Hiç durmadan, yılmadan Ozan Eicher'in hazırladığı görsellerle sevdiğim işin peşinden gittim. Olumlu yorumların, söylemlerin yanında olumsuz yorumlar da olmadı değil. Ölçülü olanları dikkate alarak yoluma devam ettim. Tabi ki sizlerin desteğiyle... Sizler... Hepiniz tanımadığım okuyucularım ya da takipçilerim değil arkadaşlarımsınız. Uzun yıllar birlikte olmak dileğiyle...

Erdem Kınay, Hande Yener, Lana Del Rey, Sinan Akçıl, Ece Gürsel, Alper Narman, Onur Özdemir, Emir Yargın, Ozan Eicher, Derin Togar, Can Bonomo, Samet Köleoğulları, Gül Ağış, Kemal Doğulu, Gülçin Ergül, Carlos Martin ve Ramadan'a sonsuz teşekkürler...

Türkiye'nin önemli isimlerinden gelen kutlama mesajları: 

Hande Yener: Hadi nice senelere...

Erdem Kınay: İlk günden beri Türk Pop Müziği'ndeki doğru analizleriyle dikkatimi çekmiş ve kısa zamandaki yükselişini belirgin bir şekilde yansıtmıştır. 1. yılını kutlar, başarılarının daim olmasını dilerim. Keyifle takipteyiz.

Emrah Karaduman: Deniz'ciğim, müziğe merakın ve detaylara düşkünlüğünden ötürü sana teşekkür eder, tüm müzisyenler ve müzik dostları ile beraber nice keyifli mutfak muhabbetleri dilerim. Yolun açık olsun dostum.

Ece Gürsel: 1 yılda çok yol katettin. Bize de güzel bir blog kazandırdın. Umarım uzun yıllar hep beraber oluruz. Nice müzik dolu, başarı dolu yıllara...

Derin Togar: Bu kadar insanın merak ettiği şeyleri yazdığın için ve okudukları için seni kutluyorum. Blogun, müzik için çok önemli bir blog oldu. 

Emir Yargın: Deniz Can Kutlu'nun blogunun, sadece 1 yıllık bir blog olduğunu duyunca çok şaşırdım. 1 yılda bu kadar yol katedebilmek ve bir marka olabilmek büyük bir başarı. Zevkle okuduğum bu bloga nice yıllar diliyorum.

http://www.facebook.com/denizcankutlupage

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top