24 Temmuz 2012 Salı

Ben De Mutlu Olmadım Amy



Bedenin bizi terkedeli tam bir yıl oldu. İçkime ne zaman buz konulsa, ne zaman aşık olsam, sevişsem, ne zaman içimi garip bir hüzün kaplasa, yıksa aklıma hep sen geldin. Çok bilindiği ya da dinlendiği için değil, sadece sevdiğim için ''Back To Black'' i dinledim en çok. Sanırım hem seni hem de beni çok iyi anlattığı için seviyorum. İkimiz de bayağı mutsuzduk o dönem. En azından benim avunabileceğim insanlar, oyuncaklar - cisim olarak - vardı. Seninse sadece sesin... Tek sahip olduğun şeyi de bize bırakmak nasıl bir yüceliktir.

Sen gittikten sonra hiçbir halt yapmadım. Bir ödül aldım, onun bile boyası aktı. Ne kadar gereksiz ve değersiz bir oyunu oynamaya çalışıyormuşuz aslında. Bana seni anımsatan her ne varsa peşinden koştum. Lana Del Rey şarkıları dinledim. Yine insanlara güvendim senin gibi. Aşık oldum, yara aldım, ağlayamadım - hiç beceremiyorum - , eğlencenin dibine vurdum. Sabahın köründe eve döndüğümde yalnız olduğumu farkedip yine seni dinledim. Bulutların üzerinde geçirdiğim o birkaç dakika, tanrıya sonsuz kez inanmamı sağladı. Bu arada en yakın arkadaşım sana çok benziyor. Kendisine sürekli senin gibi makyaj yapmasını söylüyorum. Onu her gördüğümde öpüyorum. Ağzımda rujunun tadı kalıyor. Aklıma sen geliyorsun. O tat sensin çünkü. Bir sene içerisinde kayda değer yalnızca bunlar oldu. Ben de mutlu olmadım Amy, mutlu olamadım.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Dalkılıç'ın Yükselişi



Murat Dalkılıç, hayatımıza ''Kasaba'' adlı parçasıyla girmişti. Bu singleın başarısından sonra ''Merhaba'' albümüyle müzik dünyasındaki yerini sağlamlaştırmıştı. Albümde en çok öne çıkan şarkılar şunlardı, diyemeyeceğim. Çünkü albümdeki şarkıların birçoğu çok dinlendi, konuşuldu, olay yarattı. 


Dalkılıç, bu yaza da sıkı bir giriş yaptı. Dalkılıç'ın, ''Bir Güzellik Yap'' adını verdiği yeni albümü, bana göre bu zamana kadarki en iyi şarkılarını içeren albüm. Sözü ve müziği Gülşen'e ait olan Bir Güzellik Yap parçası, bu yazın en çok dinlenen parçalarından biri. Dalkılıç, yazı şimdi de Kader parçasıyla sallayacak gibi görünüyor. Gülşen Aybaba yönetmenliğinde çekilen klipte Dalkılıç, sevgilisiyle geçirdiği güzel günleri anımsayan bir karakteri canlandırmış. Leylak rengi skinny, yakalı, mavi tshirt, klibin en dikkat çeken kombini. Genel olarak sade kombinler oluşturulmuş. Dalkılıç, ayna karşısındaki senkron ve merdiven başındaki ayak sahneleriyle oldukça seksi görünüyor.

12 Temmuz 2012 Perşembe

''Hoppala'' Klip Arkası İzlenimlerim / Fotoğraflar



Sinan Akçıl, Karnaval adlı albümünün 2.klibini, ''Hoppala'' parçasına çektirdi. Klip, Tülay İbak  yönetmenliğinde Masquerade Club'da çekildi. Sabah sete ilk girdiğimde, üst katta falcı sahnesi çekiliyordu. Yönetmeni görememiştim o dakika. Ama ışıklardan ve çekim tarzından Tülay İbak olduğunu anlamıştım. Sonrasında zaten tanıştık. Alt katta tam bir renk cümbüşü vardı. Localarda dansçılar ve akrobatlar hazırlanmış sıralarını bekliyorlardı. Tabi ben de bu boşlukta hepsiyle konuştum. Ozan da fotoğraflarını çekti. 13.00'da Sinan Akçıl geldi. Onun gelmesiyle hemen bir hareketlilik yaşandı. Beni görünce ''Vay Türkiye'nin en iyi bloggerı!'' dedi ve ben kem küm şeklinde kalakaldım orda. Çok enerjik ve olumlu biri. Kulise geçmeden önce röportaj için bir arabadan inme sahnesi çekmeye dışarıya çıktık. Kapıda bir kamyon vardı. Akçıl, ''Şu kamyondan insem olur mu?'' diyerek hepimizi kırdı geçirdi. Sonrasında kulise geçtik ve geçen hafta okuduğunuz muhteşem röportaja imza attık. Bu sefer de sizlere klip çekilirken neler yaşandığını bölümler halinde anlattığım yazımı sunuyorum.

Part 1

Birazdan Sinan Akçıl'ın ilk kadrajları alınacak Jeremy Scott ceketiyle. Bir meyve tabağı hazırlanmış. Meyveler o kadar güzel ki plastik sandım. Çekimden önce Tülay İbak'la tanıştık, konuştuk. Çok sıcakkanlı biri. Sinan Akçıl ve Tülay İbak'ın enerjileri bileşince bakalım ortaya nasıl bir çalışma çıkacak. 

Part 2 

Sinan Akçıl, klibin diyaloglu kısmı için kamera karşısında. Buğra Kılıçak ve Sercan Barutçu, bu kısımda Sinan Akçıl'ın yanında görülecekler ve de konuşacaklar. Bu sahne çekilirken oldukça eğlenceli anlar yaşandı. Gerek elmanın yere düşmesi gerekse sahne tekrarından elmaların bitmesi süperdi. Klibin giriş kısmında görülecek olan bu sahne, kısa sürede başarıyla tamamlandı. ( Body Make up da yapıldı. Makyör: Seçkin Süngüç ) 

Part 3

Akçıl, siyah Givenchy tulumunu giydi ve 3.sahne çekilmeye başlandı. Sinan Akçıl ve İlkyaz Özel'in de dediği gibi bu tulumlar, önümüzdeki sezona damga vuracak.

Part 4

Şu anda sahnede birçok akrobat ve dansçı var. Kostümler, oldukça renkli ve parlak. Fonda 3 adet büyük maske var ve harika görünüyor. Bu sahne için bir dans koreografisi hazırlanmış. Sinan Akçıl dans ediyor. Burada çekilen görüntüler basına da verildi. Bu arada klibin esas kızını gördüm. Resmen Nicole Kidman'ın kopyası ve 17 yaşında. Çok güzel bir kız. 

Part 5

Siyah tulumla beyaz bir koridorda görüntü alınacak. Arkadan verilen beyaz ışık mistik bir hava yaratmış. Burada Akçıl'la ayaküstü sohbet ediyoruz. Yanımda İlkyaz Özel de var.

Part 6

Fondaki sarı ışıklar yakılıp söndürülüyor ve sahneye sis basılıyor. Tavana asılmış bir çember var ve akrobat kız birazdan o çemberin içinde dönecek. Kızın yılmayan bir duruşu var. Sinan Akçıl kıza, ''Neden?'' sorusunu sorduğunda ''Tutku!'' cevabını aldı. 

Part 7 

Artık eve dönme vakti. Arabada flashback alınacak. Akçıl, beyaz, ata yaka bir ceket giydi. Powertürk'e son röportajını verdikten sonra biz de vedalaştık kendisiyle. 

Klip çekilirken Tülay İbak'ın yanındaydım sürekli ve ekrandan izliyordum. Tülay Hanım'ın ıslıkları, ''Bravo'' ları, olumlu bir atmosfer oluşturuyordu. Her sahneden sonra Sinan Akçıl'la görüntülerin kritiğini de yaptık. 12 saat sette kaldım ve benim için çok eğlenceli bir gün oldu. Klip de dün yayınlandı ve bu yazdıklarımın ne kadar paralel olduğunu görmüş oldunuz.

















2 Temmuz 2012 Pazartesi

SİNAN AKÇIL RÖPORTAJIM




''Hoppala'' parçasının klip çekimi için hangi yönetmenle çalıştınız, styling kime ait?

Klip yönetmenimiz Tülay İbak. Styling, İlkyaz Özel'e ait. 2013-14'te moda olacağına inandığım Givenchy siyah tulum-takım giydim. - Ayrıca Jeremy Scott eşofman üstü ( Siyah tshirtle kombinlendi. ), özel tasarım beyaz bir takım ( Neil Barret tshirtle kombinlendi. ), özel tasarım ata yaka, kolsuz bir ceket ( Beymen pantolonla kombinlendi. ) giydi. Oldukça ''fashionable'' dı. -

''Hoppala'' parçasının Amerikanvari bir tavrı var sanki?

2012'de / şu dönemde Amerika'da aksak ritimler çok revaçta. Türkiye'de de sevileceğini umarak böyle bir çalışma yaptım. Şarkı resmen bana klip çek diyordu. ttnet'te de dinlenme oranı bir hayli yüksekti. Polat Yağcı'yla beraber düşündük, Hoppala'ya klip çekilmesine karar verdik.


''Hoppala'' dan sonra hangi parça kliplenecek?

Hoppala parçasından sonra Küfür'e klip gelecek. Slow konusunda fanlarımla birlikte karar vermeyi düşünüyorum. Ya ''Seven Biri'' ya da ''Öylesine''... İkisinden biri olacak.

Kuzey Avrupa sounduna sahip parçalarınızın yanı sıra Anatolian ezgiler taşıyan parçalarınız da var. Bunların mixi şeklinde olanlar da... Bu bağlamda müzisyen ruhunuzu ''oryantalist'' olarak nitelendirebilir miyiz?

Avrupa'ya dönük Orta Doğu bir kalbim var. Viyana Filarmoni Orkestrası'nı en önden izlememin yanı sıra Lübnan'da bir kahvede de otururum.


Müzik dünyasında önemli bir yere sahipsiniz. Başarınızın temeli neye dayanıyor? 

Kendime güveniyorum. Müziğin içinde doğdum. Zaten ailem de müzisyendi. Bu yüzden müzik yaparken başarılı olmak zorundaydım. Ben müziği seçmedim, müzik beni seçti. Başarımı, azmime, disiplinli çalışmama ve Allah'ın bana verdiği yeteneğe bağlıyorum. Daha çok üretmek için çalışıyorum. Bugün bir şarkım çaldığında Allah'a şükrediyorum.

''Değişim'' sizin için ne ifade ediyor?

Her seneyi. Her sene değişim gerekiyor. İnsanın doğuştan itibaren biriktirdiklerini, her yeni bir sene yenilemesi gerekiyor. Aynı kaldığımız sürece hangi işi yapıyorsak, o işin heyecanı kalmaz.


''Dokunma Bana'' adlı parçanızın sizde önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.

Özel bir yeri olmasının sebebi, o şarkıyı lise sonda yapmış olmam. Verdiğim ilk şarkıydı. Duygusunu çok seviyorum.

''Kendimi tekrarlamamak için bu albümde farklı aranjörlerle çalıştım.'' demiştiniz. Sonraki albümlerinizde de bu olguyu devam ettirecek misiniz?

Aslında albümdeki aranjörler, benim beynim diyebilirim. Beynimdekileri bir aranjöre aktarıyorum. Bu zamana kadarki aranjörler, benim yaptıklarıma ekleme yaptılar. Ama Karnaval'da öyle değil. Farkı görüyorsunuz.


Hande Yener, yeni albümü için çalışmalara başlamış. Yine birlikte mi çalışacaksınız?

Efsane geliyor. 3. kez çalışacağız beraber. Yaptığımız ilk iki albümün ısınma devri olduğunu 3. ile anladım. Çok sürprizli bir albüm olacak. Ben bile çıktığı gün, 25-30 tane almayı düşünüyorum. Hande'nin electronic döneminde, müzik iyiydi ama duygular soğuktu. Şimdi hem duygular çok sıcak hem de müzik çok iyi olacak.


Hayranlarınız, ''Müzik konusunda yeteneği olanlar ne yapmalı?'' diye soruyorlar. Nasıl bir yol önerirsiniz?

Öncelikle kalbinin sesini dinlemeli. ''Bir işim olsun, yanında müziği de yapayım.'' cümlesini kabul etmiyorum. Müziğe odaklanıp tek onu yapmalılar. Ben 5 yaşında başladım. İçindeki enstrümanı dışarıya taşıyan herkes müzisyen olabilir.

Yurtdışı konserleriniz olacak mı? Özellikle ''Almanya'da tekrar olacak mı?'' diye soruyorlar.

Oradaki vatandaşlarımız, tekrar ülkelerine dönünce Ekim ayı itibarıyla yurtdışı konserleri başlayacak.


Yakında Bostancı Gösteri Merkezi'nde konser vereceksiniz. Nasıl bir sahne bekliyor bizleri? Sürprizleriniz olacak mı? 

Bostancı Bostancı olalı böyle konser görmedi diyeceksiniz. Sevenlerimle birlikte çok eğleneceğiz. Mükemmel bir sahne showu hazırlayacağız. Sen ve Ozan Eicher davetlimsiniz. En önden izleyeceksiniz. Bir konser arkası da yaparız. Şimdiden sözleşmiş olalım.


Fotoğraflar, Ozan Eicher tarafından çekilmiştir. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top