Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mayıs 2012 Pazar

Loreen'in Zaferi




Loreen'in Zaferi

Bu sene Bakü'de 57.si düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması'nın 1.si, 372 puanla İsveç oldu. Yıllardır etnik soundlar içeren şarkıların kazanmasına alışmıştık. Bu sene ezber bozuldu ( Azerbaycan'ın geçen seneki şarkısı köprüydü. ) ve Loreen'in Kuzey Avrupa sounduna sahip Euphoria adlı şarkısı kazandı. Bahislerde ve anketlerde uzun süre favori gösterilen şarkının, İsveç'te uzun bir yarışma sürecinden geçtiği biliniyor. ( Melodifestivalen ) Şarkıyı ilk defa o festivalde duyanlar, '' Bu şarkının kazanacağını zaten biliyorduk. ''  diyorlar. Zaten İsveç'in amacı da Loreen'den bir dünya starı yaratmakmış. Bu kurguyla yola çıkılmış. Yarışma kazanılarak ilk adım atılmış oldu. Gerisi gelecek mi gelmeyecek mi zamanla göreceğiz.

/ Benim favorim de İsveç'ti. Açıkçası benim için sürpriz olmadı. Şarkının altyapısı muhteşem... /


Can'ı Sağolsun

Eurovision'da bizi temsil eden Can Bonomo, yapılan oylama sonucunda 7. oldu. Bu sonucu bekliyor muydum? Tabi ki hayır. En azından ilk beşe gireriz diyordum. Çünkü son yıllarda Türkiye'den katılan ve İngilizce parça seslendiren şarkıcılar, genellikle ilk beşte yer aldılar. Sanırım bu defa hem bir bilinçaltı oluşturamadık hem de prodüksiyonda boşluk vardı. Conceptin ve şarkının arkasında güçlü bir prodüktör yoktu. Prodüktör olmadan Can, Eurovision yükünün altında çok ezildi. Ama elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Radyoların destek vermemesi ve medyadaki saçma sapan haberlere rağmen... Yine de tebrikler. Can'ı sağolsun.


Norveç ve İtalya Hüsrana Uğradı

Norveç, İsveç'ten sonra en çok favori gösterilen ülkeydi. Hatta bazıları Tooji'nin 1. olabileceğini düşünüyordu. Ama beklenen olmadı ve Norveç 7 puanla sonuncu oldu. Norveç, benim de ilk beşimde yer alıyordu. Tooji'nin sonuncu olmasının sebebini uzun süre anlayamayacağım sanırım.


İtalya, uzun bir aradan sonra 2011'de Eurovision'a katılmıştı. Ülkenin bu seneki temsilcisi Nina Zilli. Nina Zilli'yi sahnede görür görmez '' Amy Winehouse dirildi mi yahu? '' dedim kendi kendime. Nina, Amy'nin kötü bir kopyası olmuş. Tabiri caizse kaçak sigara gibiydi. Bu benzerlik Twitter'da da ttye taşındı. Copy paste işleri hiçbir zaman tasvip etmedim. İtalya'nın yarışmada hüsrana uğramasının ana sebebi budur. Özgün olunmadı...

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Türkiye'de Müziğin Yazı ve Eurovision Meselesi



Türkiye'de Müziğin Yazı 


Hepimiz biliriz ki genelde Mayıs - Haziran ayları arasında ya da Eylül'de birçok sanatçının albümü çıkar. Yaz mevsimini ilgilendiren albümler, en geç Haziran'ın sonuna doğru piyasaya sürülür. Bu yaz, yine birçok albüm çıktı. Ama beni heyecanlandıran yalnızca birkaç şarkı var. 

Bu yaz, piyasada yıllardır alışılagelmişin daha da altında projelerin yer aldığını görmek beni üzdü. Bu bağlamda müzik sektöründe ciddi bir tıkanıklığın olduğunu anlamış bulunuyoruz.


Sezen Aksu'nun '' Öptüm '' adlı albümü, mevsimsiz bir albüm olduğu için yalnızca yaz bazında değerlendirmiyorum. Sezen Aksu'nun bu albümü, '' Bahane '' albümünden sonraki albümlerine nazaran daha iyi. '' Unuttun mu beni '' ve '' Aşka şükredelim '' parçaları oldukça etkileyici. 



Betül Demir'in ses rengini çok beğenirim. Stylinginin ve conceptinin doğru olduğunu düşünürüm her zaman. Ancak son albümü '' Mıknatıs '' için seçilen parçaları kendisine hiç uygun bulmadım. Biraz ağır kaçmış. '' Süper '' albümü gibi daha enerjik bir proje, kendisi için uygun olacaktır.

Gökçe'nin '' Tuttu fırlattı '' şarkısı, müzik paylaşım sitelerinde bir hayli dinleniyor. Eğlenceli bir yaz şarkısı. 



Bu yaza damgasını vuran şarkılar şüphesiz; Sinan Akçıl - Hande Yener düeti '' Atma '', Gülşen'in '' Yeni biri '' ve '' Sözde ayrılık '' adlı single çalışmaları, Ajda Pekkan'ın '' Arada sırada '' şarkısı. Gittiğiniz her cafede, barda, bindiğiniz herhangi bir toplu taşıma aracında bir köşeden bu şarkıların duyulması mümkün. Radyolarda sıkça çalınıyor. Yasal indirmelere ve albüm satışlarına baktığımızda, bu olgu teyit edilmiş oluyor.



Eurovision Meselesi 

Eurovision Şarkı Yarışması, siyasi bir yarışma olarak nitelendirildiği gibi, eğlenmek için gerçekleştirilen ama önem arzeden bir yarışma olarak da yorumlanıyor. Siyasi boyutunu şu şekilde açıklayabiliriz; ülkeler arasındaki iletişimsizlik, birbirine komşu ülkelerin bulundukları coğrafyanın dışına çıkmak istememesi. Bu yarışmaya katılan bir ülkenin şarkısı, ne kadar kötü olursa olsun kemikleşmiş bir oy potansiyeli var.

Türkiye'de onlarca internet sitesinde anket yapılmasına karşın TRT'de yer alan belirli bir kesim, kendilerince bir isim ya da grup belirliyor. Bu durumu adil bulmuyorum. Adil bulmadığım gibi seçilen isimleri ve grupları da strateji hatası olarak görüyorum. TRT'nin acilen bu seçim sistemini halletmesi ve kamuoyuna açması gerekiyor.

Yakın zamanda yaptığım bir ankette, en çok Hande Yener ve Gülçin Ergül'ün ismi zikredildi. Dinleyicilerin bu concept için doğru isimleri seçmiş olması beni memnun etti. Sahne performansları, marjinaliteleri, vizyonları ve sesleri açısından ikisi de katılmayı hakediyor. 





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top