13 Ağustos 2011 Cumartesi

Türkiye'de Müziğin Yazı ve Eurovision Meselesi



Türkiye'de Müziğin Yazı 


Hepimiz biliriz ki genelde Mayıs - Haziran ayları arasında ya da Eylül'de birçok sanatçının albümü çıkar. Yaz mevsimini ilgilendiren albümler, en geç Haziran'ın sonuna doğru piyasaya sürülür. Bu yaz, yine birçok albüm çıktı. Ama beni heyecanlandıran yalnızca birkaç şarkı var. 

Bu yaz, piyasada yıllardır alışılagelmişin daha da altında projelerin yer aldığını görmek beni üzdü. Bu bağlamda müzik sektöründe ciddi bir tıkanıklığın olduğunu anlamış bulunuyoruz.


Sezen Aksu'nun '' Öptüm '' adlı albümü, mevsimsiz bir albüm olduğu için yalnızca yaz bazında değerlendirmiyorum. Sezen Aksu'nun bu albümü, '' Bahane '' albümünden sonraki albümlerine nazaran daha iyi. '' Unuttun mu beni '' ve '' Aşka şükredelim '' parçaları oldukça etkileyici. 



Betül Demir'in ses rengini çok beğenirim. Stylinginin ve conceptinin doğru olduğunu düşünürüm her zaman. Ancak son albümü '' Mıknatıs '' için seçilen parçaları kendisine hiç uygun bulmadım. Biraz ağır kaçmış. '' Süper '' albümü gibi daha enerjik bir proje, kendisi için uygun olacaktır.

Gökçe'nin '' Tuttu fırlattı '' şarkısı, müzik paylaşım sitelerinde bir hayli dinleniyor. Eğlenceli bir yaz şarkısı. 



Bu yaza damgasını vuran şarkılar şüphesiz; Sinan Akçıl - Hande Yener düeti '' Atma '', Gülşen'in '' Yeni biri '' ve '' Sözde ayrılık '' adlı single çalışmaları, Ajda Pekkan'ın '' Arada sırada '' şarkısı. Gittiğiniz her cafede, barda, bindiğiniz herhangi bir toplu taşıma aracında bir köşeden bu şarkıların duyulması mümkün. Radyolarda sıkça çalınıyor. Yasal indirmelere ve albüm satışlarına baktığımızda, bu olgu teyit edilmiş oluyor.



Eurovision Meselesi 

Eurovision Şarkı Yarışması, siyasi bir yarışma olarak nitelendirildiği gibi, eğlenmek için gerçekleştirilen ama önem arzeden bir yarışma olarak da yorumlanıyor. Siyasi boyutunu şu şekilde açıklayabiliriz; ülkeler arasındaki iletişimsizlik, birbirine komşu ülkelerin bulundukları coğrafyanın dışına çıkmak istememesi. Bu yarışmaya katılan bir ülkenin şarkısı, ne kadar kötü olursa olsun kemikleşmiş bir oy potansiyeli var.

Türkiye'de onlarca internet sitesinde anket yapılmasına karşın TRT'de yer alan belirli bir kesim, kendilerince bir isim ya da grup belirliyor. Bu durumu adil bulmuyorum. Adil bulmadığım gibi seçilen isimleri ve grupları da strateji hatası olarak görüyorum. TRT'nin acilen bu seçim sistemini halletmesi ve kamuoyuna açması gerekiyor.

Yakın zamanda yaptığım bir ankette, en çok Hande Yener ve Gülçin Ergül'ün ismi zikredildi. Dinleyicilerin bu concept için doğru isimleri seçmiş olması beni memnun etti. Sahne performansları, marjinaliteleri, vizyonları ve sesleri açısından ikisi de katılmayı hakediyor. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top