Aranje çalışmalarına ne zaman başladınız?
Emrah Karaduman:
Aranje çalışmalarıma müziğin hayatın altyapısı olduğunu farkettiğim zaman başladım. Elimdeki klavyenin sequencer özelliğine, o dönemin güncel şarkılarını yazmaya çalışıyordum. Kayıt ve üst üste davul, bass vs. yazmak çok hoşuma giderdi. Hatta kayıt yaptığım klavyenin disket sürücüsü bozuk olduğundan hafızaya kaydedemeden akşama kadar uğraştığım şarkıyı gece sonkez dinler ve klavyeyi kapatarak silerdim. Sonra 14 yaşında kendi biriktirdiğim paralarla müziğimi daha da geliştirmek adına bir bilgisayar almaya karar verdim. Sonra kendimi zamanla geliştirmeye başladım. Çok sevdiğim, eğlendiğim işi yapıyorum. Aslına bakarsanız benden başka bir şey de olmaz.
Enver Günen:
Bu soruya müzik hayatımın başlangıcı olarak cevap vereyim. 9 yaşındayken annem ve babamın aldığı minik bir keyboard ile içimdeki melodileri tuşlara yansıtabildiğimi keşfettim. Bu hiçbir şeye benzemeyen bir duyguydu ki hala öyle. Lise yıllarına gelince, ben sadece müzikle uğraşmalıyım dedim ve daha sonra İstanbul’a taşındım. Çeşitli isimlere sahnede keyboard ile eşlik ettim. Bir yandan da bilgisayarla müziğin birleştiği dünyanın içinde geziniyordum. Sonra kendimi aranje yaparken buldum.
Bu zamana kadar hangi isimlerle çalıştınız?
Emrah Karaduman:
Hande Yener, Kenan Doğulu, Mustafa Sandal, Murat Boz, Ajda Pekkan, Fatih Ürek, Demet Akalın, Bengü, Emel Müftüoğlu, Sezen Aksu çalıştıklarım arasında önde gelen isimler.
Enver Günen:
Hande Yener' le çalıştım.
Hande Yener'in son albümü '' Teşekkürler '' deki düzenlemelerin neredeyse tamamı size ait. Bu projeye nasıl dahil oldunuz?
Emrah Karaduman:
Hande Yener’e 2 yıldır sahnede keyboard ile eşlik ediyordum. Sahne müzisyenliğimin yanı sıra Atma, Cumartesi gibi şarkılardan aranjörlük de yaptığımı biliyordu. Böyle bir talep geldiğinde de memnuniyetle dâhil oldum.
Enver Günen:
Home stüdyomda çalıştığım normal bir akşamdı, ta ki aniden kapım çalınana dek. '' Baskın var! '' diye bir ses duydum. Kapıyı açınca Sinan ve Hande'yi gördüm, çok güzel bir gündü. Daha detaylı olarak şöyle oldu: Emrah, Sinan ve Hande alt katta '' Teşekkürler '' albümü için konuşurken Emrah beni de önermiş Hande ve Sinan'a. Beni onlarla tanıştırdığı için Emrah'a çok şey borçluyum. Kendileriyle ve albümle tanışmamız böyle oldu.
Bu albüm Enver Günen'in ilk çalışmasıydı. Neler söylemek ister?
Evet, '' Teşekkürler '' ilk göz ağrısı benim için. Albümde çalışmaktan çok mutlu oldum ve keyif aldım.
Nonazayi'yi ben her daim Handece olarak tanıttım. Aslında Emrahçaymış. Çok sevilen Nonazayi parçası nasıl ortaya çıktı?
Müziğin dili yoktur. Müzik aslında bir mutluluğu, üzüntüyü, bir aşkı dile getiriştir. O yüzden bazı insanlar ‘’ Kulağıma hoş gelen her müziği dinlerim. ’’der. Onları yargılamayın. Doğru söylüyorlar. Sadece onlara tam olarak hoş gelen şeyin ne olduğunu bilmiyorlar. Hande Yener için bir şarkı hazırlamıştım Apayrı albümü döneminde fakat ulaştıramamıştım. Her işte bir hayır… Belki de vakti değildi. Teşekkürler albümü yapılırken dinlettiğimde nakaratına çok yükseldiler. Sinan Akçıl şarkıya A ve B yazıp topu kalenin önüne koydu ‘’ Veee Nonazayi ‘’
Hande Yener'le çalışmak sizi zorladı mı?
Emrah Karaduman:
Hande Yener’in vizyonunun geniş olması, yeniliklere açık olması anlayışındaki esneklik bizim için bir avantajdı. İsim vermeyeyim, bir albümde 3 aranje yaptım ve 2’si çıkartıldı albümden. Nedeni de saydığım özelliklerin çalıştığım şarkıcıda ve prodüktöründe malesef olamaması. Ben ve benim gibi düşünen birkaç yenilikçi arkadaşım buna gömleğin büyük gelmesi diyoruz. Bazen müziğime kapılıp bazılarının ticari kaygılarını unuttuğum olabiliyor ne yazık ki. Yine de benim müzikte riske karşı engel olamadığım bir tutkum var. Bu riskten keyif alıyorum. Aç kalacağımı bilsem de tek düze kılıfına hiçbir zaman girmeyeceğim. Nonazayi bunun en güzel ve samimi kanıtıdır. Hande ile de saydıklarım ortak özelliğimiz olacaktır ki çalışırken her zaman keyif almanın getirdiği bir kolaylık oluyor.
Enver Günen:
Daha önceden çok güzel işlere imzalar atmış, kaliteli ve popüler bir isimle çalışmak önemli ve ciddi bir iş. Zordu veya kolaydı demek doğru olmaz. Keyifli ve akıcı bir albüm çalışmasıydı. Hande, disiplinli ve daima pozitif düşünen bir insan. Bu da herşeye yansıyor. Emrah sahneye başladığı zaman, Hande'nin önceki albümlerinden birini imza için göndermiştim. Tanıştığımızda kendisine imza için teşekkür ettiğimde ‘’ Biz de senin imzalarını bekliyoruz. ‘’ demişti. Büyük bir şevk vermişti bana.
Birçok Hande Yener fanı, bu albümün genel manada '' Apayrı '' ya yakın bir duruşta olduğunu düşünüyor. Neler söyleyeceksiniz?
Emrah Karaduman:
Apayrı, beğendiğim bir Hande Yener albümü. O dönemler Hande Yener ile birlikte çalışmıyorduk. Ama tabi ki Hande Yener albümlerini yakından takip ediyordum. Kim bilebilir aşkı, Apayrı, Kelepçe çok güçlü şarkılar. Her Hande Yener albümünde olduğu gibi tabi ki bu albümde de Türk pop müziğine kazandırılan yeni soundlar mevcut. Kalıcı bir albüm olacağından hiç kuşkumuz yok.
Enver Günen:
Apayrı albümünü çok severim ama öyle bir kaygımız olmadı. Şarkıların ve Hande Yener'in ruhunu anlayıp kendimizi kattık hepsi bu.
Bestesini ya da aranjesini yaptığınız birçok şarkı listelerde şu sıralar fırtınalar estiriyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Emrah Karaduman:
Gerçek müzik, ne kadar kural ve matematik kabul etmese de dinleyici tarafından beğenilebilmesinin aslında ufak bir formülü var. Doğru parça+doğru şarkıcı+doğru aranje+doğru sound = kendini sahiplendiren sonuçlar. Kısacası bu parçaların başarısını, her basamağında yapılan doğru seçimler ve verilen doğru kararlara bağlıyorum.
Enver Günen:
Daha yeni başlıyorum. Ama şu var ki bu bir ekip işi. Ekibin halkaları doğru insanlardan oluşuyorsa başarı kaçınılmazdır.
Hande Yener'le ilgili ilginç bir anınız varmış. Bunu bizlerle paylaşabilir misiniz?
Emrah Karaduman:
Enver ile Samsunluyuz, ordan geldik ve 3 senedir İstanbul’dayız. İstanbul’a yerleşmeden önce Hande Yener, Samsun’a Doğupark konserine gelmişti. Biz de halktan biri olarak konsere gittik. Müzisyenler de ilgimizi çektiği için sahne kenarından izliyorduk. Ta ki bir görevli zat bizi ordan ‘’ Sizin sahnede ne işiniz var. ‘’ diye kovana kadar. Acımasızca kovulduk. Evet, bizim sahnede ne işimiz vardı? Bu soru hala cevapsız. Geçenlerde bir İstanbul konserinde Enver’le Hande’ye beraber aynı klavyeden çalarken aklıma geldi ‘’ Doğu park’ı hatırladın mı? ‘’dedim. Hande’nin bu olaydan haberi yoktu şu ana kadar. Belki de bu anı bizi gülümsettiği gibi onun da yüzünde ufak bir tebessüm yaratır.
Enver Günen:
İstanbul'a taşınmadan önce Hande Yener Samsun'a konsere gelmişti. Kendisinin hayranı olduğumuz için Emrah'la izlemeye gitmiştik. Hande'yi ve müzisyenleri daha yakın izleyebilmek için kalabalık arasından sahneye çok yakın bir yere geçmeyi başardık. Fakat güvenlik bizi kovdu. Tabi ki o zaman Hande Yener ve ekibiyle tanışmıyorduk. Kendisi de sanırım bu röportajdan duyacak hikâyeyi.
Önümüzdeki günlerde sizi hangi projede göreceğiz?
Emrah Karaduman:
Yakında Sezen Aksu’nun bir version albümü çıkacak. Albümünde 4 aranjem yer alıyor. Onun yanında da Emel Müftüoğlu’nun prodüktörlüğünü yaptığı bir projede de aranjör olarak yer alıyorum. Son olarak Hüseyin Karadayı’nın yeni çıkacak albümünde bir versionum var. Şimdiden iyi dinlemeler. Umarım seversiniz..
Enver Günen:
Önümüzdeki günlerde içinde bulunacağım güzel projeler var. Ama en yakın tarihte olan Sezen Aksu'nun remix albümü. Öptüm albümünde bulunan Ballı şarkısının yeni versionunu düzenledim. Diğer projeler de yakın zamanda gün yüzüne çıkacak.
Buradan sizi sosyal medyada sürekli takip edenlere söylemek istedikleriniz nelerdir?
Emrah Karaduman:
Sosyal medyanın gücüne sonuna kadar inanan bir insanım. Elimden geldiğince etkili kullanmaya çalışıyorum. Ama buradan şunu söylemeden de geçemeyeceğim. Sadece sosyal medya kullanmakla etkili işler yapamazsınız. Ara sıra sokağa çıkmak lazım.
Son olarak Deniz Can Kutlu sana da teşekkür ederim. Herkes yemeği kimin getirdiğini görür. Mutfaktakileri görmek deskripsiyonel bir vizyon ister. Başarılarının devamını dilerim. Ozan Eicher'e de bu güzel fotoğrafları ortaya çıkardığı için ayrıca teşekkür ediyorum.
Enver Günen:
Mutfak kısmı hep merak edilir müzikle uğraşan kişiler tarafından. ( Biz de öyleydik. ) Günümüzde müzikle uğraşmayan dinleyiciler de mutfağı takip ediyor, bu çok memnuniyet verici bir durum. Hepsini sevgiyle selamlıyorum. Deniz Can Kutlu, bu güzel soruları hazırlayıp sunduğun için sana ve fotoğraflarımızı çeken Ozan Eicher'e çok teşekkür ederim. Keyifli bir sohbet oldu. Başarılarınızın devamını dilerim.