24 Şubat 2012 Cuma

Blogger Onur Yüksel ile Moda Üzerine Sohbet




'' sokaktanemoda.com '' nasıl ortaya çıktı? Biraz bahsedebilir misin?

Moda ve tasarım, fazlasıyla ilgi alanımızdaydı. Ve bu ilgiyi kişisel paylaşımlarımızdan, bloglarımızdan daha büyük bir platforma taşımak istedik. 3 yıl önce yola çıktığımızda, Türkiye'de bir sosyal moda platformu yoktu. Başlangıçta kullanıcıların stil paylaşımı ve diğer kullanıcıların yakışmış - yakışmamış gibi öznel yorumlarını toplamak, moda ve kombin konusunda fikir alışverişine ortam sağlamak üzerinden yola çıktık. Ancak kitle genişledikçe ve ilham veren stil sahipleri çoğaldıkça, vizyonumuzu ileri taşıdık. Sokaktanemoda.com ile bugün en büyük hayalimiz, İstanbul sokak modası denildiğinde, Paris, New York, Londra, Milano veya Stockholm sokak modası dediğimizde nasıl zihinlerde bir olgu canlanıyorsa, bunu kendi ülkemiz için de yaratmak. İyi giyinenleri ön plana çıkartmak, henüz arayış içinde olanlara ilham vermelerine olanak tanımak ve gelecekte sokaklarımızda daha çok güzel giyinen, stil sahibi insanlar görmek gibi büyük bir hedefimiz var. Sokaktanemoda.com, zengin içeriği ile alışveriş öncesi de fikir sahibi olmaya olanak tanıyor. Moda markalarının on-line satış siteleri hazır olduğu an, Sokaktanemoda.com'da gördüğünüz o marka ürünü ya da benzerini hemen satınalabilir olacaksınız. Sokaktanemoda.com'da kullanımı en basite indirgemeye çalıştık. Hala da çalışmalara devam ediyoruz. Yakında yeni hazırladığımız olumlu bazı değişiklikleri yayına alacağız.

'' sokaktanemoda.com '' a nasıl üye olunuyor? Sitenin genel concepti nedir?

Sokaktanemoda kısaca Sosyal Moda Platformu. Modayı seven, giyinmeyi seven, merak eden herkes üye olabilir. Kullanıcılar kombin fotoğraflarını paylaşabildiği gibi sadece ilham almak veya bugün dışarı çıkarken nasıl giyinsem sorusuna cevap aramak için sitede keşfe çıkabilir. Sokaktanemoda.com'a üye olanlar stillerini gösteren fotoğraflarını paylaşabilir, başka kullanıcıların stillerini beğenebilir, sosyal mecralarda beğendiklerini tek tıkla paylaşabilir, beğendikleri üyeleri takibe alabilir, aynı şekilde çok beğendikleri stili, ileride dönüp bakmak için kendi kataloglarına ekleyebilir. Paylaşılan fotoğraflarda, her ürün tek tek renk ve markasına göre etiketlendiğinden, kullanıcılar aynı zamanda beğendiklerini ürünün markasına tıklayıp, bugüne kadar o marka ile kombinlenmiş tüm fotoğrafları listeleyebilir, hangi parçalar, hangi renkler nasıl kombinlendiğinde daha iyi sonuç veriyor görebilir ve sonuçta daha çok ilham alabilir. Üye olmayanlar ise sadece fotoğrafları görüntüleyebilirler. Kombin yüklemek ve yorumda bulunup katalog oluşturmak için üye olmak gerekiyor.

Genelde hangi blog ya da siteleri takip edersin?

Moda ile ilgi çok şey takip ediyorum, bloglar da bunun ayrılmaz parçası. styleboom, iconjane, offnegiysem, niceboysfornicethings, zetfashion, koraycaner, cindirella under the umbrella ... liste oldukça uzun. Yabancı site olarak fashionbeans, mashKULTURE, the selby takip etmekten zevk aldığım bloglar. Bir de dergi takıntım var, özellikle daha niş, daha alternatif olanları bulup okumaya çalışıyorum.


Son zamanlarda moda üzerinde süregelen postmodernizmi nasıl değerlendiriyorsun?

Moda her zaman bir sonraki arayışında. Modernizm ne kadar dönemsel olsa da moda sektörü için bu süre 6 ay. Bir sonraki koleksiyon -çoğu zaman farkında olmadan- kendini postmodernizme teslim ediyor. Özellikle bazı tasarımcıların, tasarımdaki evrensel doğru kabul edilen kalıplarının dışına çıkması, ticari bir başarı getirmese de bireyin sıradanlıktan ayrışması için bir seçenek sunuyor. Moda'yı bir kurallar bütünü olarak görmektense her şeyin göreceli ve her şeyin geçici olduğunu söylemek daha net bir tanım olabilir. Toplumdaki tüm değerler, bireysel ve kültürel olarak belirlenirken aslında bu değerlerin bütünü belirli bir dönem için geçerliliğini koruyabilir. Moda Tasarımcısının bu dönemleri önceden terk edip alternatif arayışında bulunması kadar, ticari kaygıları da bir şekilde dengelemesi takdir edilmesi gereken bir durum.

Türkiye'de modaya karşı doğru bir bakış açısı var mı?

Bakış açısı zaten çok subjektif bir yaklaşım, açıkçası nasıl bir noktadan baktığınız ile doğru orantılı. Ekonomik durum, eğitim ve sanat bu açıyı oldukça etkiliyor. Sanat ve eğitim konusunda doğru bir yerde olduğumuzu söyleyemiyorum. Takdir etmesini bilmeyen bireylerden bir toplum oluşuyor gibi geliyor. Moda ise hep takdir ve beğeni üzerine kurulu. Bu noktada daha zamana ihtiyacımız var diye düşünüyorum. Ama sadece zamanın geçmesine değil, zamanın eğitim ve sanat ile öğütülmesine. Bayağı bir mesafe bahsettiğim.

Retro kültürü hakkında neler düşünüyorsun?

Yarın olduğu sürece retro hep olacak. Sonuçta yarın, geçmişten beslenen bir olgu. Algımızı açan ve bizi bu olguya alıştıran ise hep retro kültürü. Sonuçta gün geçtikçe özlenen bir algı haline gelmeye devam ediyor.

Bir erkeğin dolabında bulunması gereken en önemli ürünler hangileridir?

İki çeşit, kalıbı üzerinize oturan kot pantalon şart! Biri günlük kullanım için, diğeri akşamları kurtarıcı olacak. İkinci kot pantolon boru paça, ayakkabı hizasında ve klasik renk olursa daha çok işe yarar. Bir siyah, bir de beyaz desensiz, bisiklet yaka ya da polo yaka iyi kalite t-shirt hayat kurtarır. Beyaz ve üste çok iyi oturan bir gömlek, tüm renklerle rahat kullanabilmek için gri ya da bej rengi bir trençkot, ve yine gri bir ceket ve hırka dolapta mutlaka durmalı. Bu saydıklarım dolabınızda varsa, senelerce kurtarıcı olacağını garanti ediyorum. Gerisi artık zevkinize göre seçeceğiniz aksesuar ve renkli parçalarla stilinizi yansıtmaya kalıyor.

1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top