26 Ağustos 2011 Cuma

İngiltere ve Türkiye'den Eurovision'a Bakış



Eurovision Şarkı Yarışması'na katılacak ülkelerin seçeceği isimler, şimdiden merak konusu. Yarışma, bu sene Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleşecek. Geçen Eurovision Şarkı Yarışması,  Almanya'nın Düsseldorf kentinde yapıldı. ( Azerbaycan adına yarışan Eldar ve Nigar, Running Scared adlı şarkısıyla 1. olmuştu. ) Favorilerim İsveç / Eric Saade ve İngiltere / Blue'ydi. Blue'nin I can adlı parçasıyla 1. olacağına kesin gözüyle bakıyordum. Gerek şarkı gerekse styling gayet üsttü. Grubun verdiği nude pozlar, magazinde sıkça yer aldı. ( Bu PR kurgusunu doğru buluyorum. Bir sanatçı ya da grup, başarılı olduğu kadar sansasyonları ile de ( Lady Gaga gibi ) adından - olumlu anlamda - söz ettirmeli. ) Neticede grup 1. olamadı ve bu birçok kişi için üzücü bir durum oldu.


İngiltere, 2012 yılı için yine iddialı bir isim arıyor. Geçtiğimiz haftalarda 90'ların altın gruplarından Spice Girls'in bu yarışma için biraraya geleceği konuşuluyordu. Zikredilen diğer bir isim ise Charlotte Church. Şahsen Spice Girls'in hem form düşüklüğü hem de performans düşüklüğü sebebiyle iyi bir sonuç elde edeceğini düşünmüyorum. 


Türkiye'ye gelince durum hiç iç açıcı değil. TRT'nin kendi başına buyruk seçimleri ve internette dolaşan sahte anketler oldukça insanların sinir katsayıları yükselecek. TRT'nin seçim kurulu, bu yıl fikir değiştirip kamuoyuna açık bir sistem geliştirirler umarım. Türkiye'nin Eurovision Şarkı Yarışması'nda başarılı olabilmesi için artık yarışmaya rock gruplarıyla değil Avrupai bir kadın solistle katılması gerekiyor.

2-3 yıldır anketlerde yer alan isimler ve yorumlarım:


Atiye: İskender Paydaş aranjeleri ile bana umut veren bir şarkıcıydı. Salla, Muamma ve Kal parçaları, ne kadar Avrupai bir sanatçımız var dedirtiyordu. Fakat bu çizgiden ayrılmaya başladığını görüyorum. Murad Küçük'ün klibini çektiği son şarkısı Budur haricinde albümdeki şarkılar pek dinlenesi değil. Canlı performansı ise bir hayli kötü. Sahneden sesini duymak mümkün değil. 


Emre Aydın:  Konserlerine en çok gittiğim sanatçıdır. Canlı performansı da iyidir. Fakat sahne showunun yalnızca dansçılar tarafından icra edilip sanatçının öylece durup şarkı söylemesine karşıyım. Bu faktörden ötürü, Eurovision için pop bir ismin uygun olacağını belirtmeliyim. Emre Aydın'ın vizyonu geniştir. Ama içinde bulunduğu müzik türünden ötürü bu yarışma için benim adayım değil.


Şebnem Ferah: Sesi ve sanatı konusunda söyleyeceğim herşey olumlu olabilir ancak. Ama biraz önce belirttiğim '' Eurovision'a pop bir isim gitmeli. '' söylemi, Şebnem Ferah için de geçerli.


Burcu Güneş: Burcu Güneş'in ses rengi, bana eskiden beri Sertab Erener'i anımsatmıştır. Zenci gırtlağına sahip bir sanatçıdır. Ama styling, klip ve şarkı konusunda çalıştığı isimler yanlış. Sahnedeki enerjisinin de negatif olması, Eurovision fikrine bir adım uzak kılıyor bu ismi.


Hande Yener: Hande Yener, sesi, showları, marjinalitesi ve vizyonuyla önceden beri Eurovision için seçilmeyi hakeden bir sanatçımız. Zamanında Romeo parçasıyla Avrupa'da ve Dünya'nın birçok ülkesinde dinlenmiştir. Daha önce eğer seçilirse electronic bir parçayla katılacağını söylemişti Twitter'dan. ( 94 yılında söylemiş olduğu without you parçası günümüz için az da olsa fikir verebilir. ) 




Gülçin Ergül: Sesi ve dans performansı ile Gülçin'de başarılı olabilirdi diye düşünüyorum. Birkaç gün önce Bruno Mars'ın Grenade parçasını söylediği video ile karşılaştım ve hayran kaldım. Amerika'dan Norah Jones çıkıyorsa bizden de bir Gülçin Ergül çıkabilir. ( Aday olarak - anket dışı - bahsedilmiştir. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top